SAĞLIK HUKUKUNDA HUKUKİ SORUMLULUK VE MALPRAKTİS

22 May 2021

Sağlık hukukunda en çok karşılaşılan problemlerden biri hekim hatası olarak da bilinen “malpraktis” konusudur. Hekimin, dikkatli ve özenli bir şekilde hastaya doğru teşhisi koyması ve ona uygun tedaviyi uygulaması gerekmektedir. Bu süreçte gerekli özeni ve dikkati göstermeyen hekimin, hastanenin, tıp merkezinin vb. sağlık kuruluşunun tazminat sorumluluğu doğabilmektedir.

HANGİ HALLERDE HUKUKİ SORUMLULUK DOĞAR

Hekimler hizmet verirken, işlerini "izin verilen risk" kavramı çerçevesinde icra etmektedirler. Dolayısıyla yapılan her tıbbi müdahalenin kendi içinde riskler barındırması kimi zaman komplikasyonlara sebep olmaktadır. Dolayısıyla hekimin sorumluluğunun nerede doğacağı önemli bir husustur.

Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi, Hasta Hakları Yönetmeliği ya da Türk Tabipler Birliği Etik İlkeleri hekimin sunacağı hizmetin standardını ayrı ayrı tanımlamışlardır. Buna göre hekimin sunacağı hizmetin standardı tedavinin amacına ulaşması için gerekli olan, günün teknolojisinin elverişli kıldığı, denenerek ispatlanmış, o anki ulaşılmış düzeydeki tıbbi standarttır. Bu anlamda hekimin sorumluluğunun kapsamı; objektif, o hekimden beklenebilir sağlık hizmetinin hastaya sunulmasıdır . Dolayısıyla da tıp biliminin kabul ettiği risk ve sapmalardan, başka bir deyişle komplikasyonlardan kural olarak hekim sorumlu değildir.

Yapılan tıbbi müdahalenin niteliğinin yanı sıra hekimin sorumluluğuna neden olabilecek bir diğer konu ise “aydınlatılmış onam”dır. Aydınlatılmış onam; hekimin, yapılan tedaviyi, alternatif tedavileri, tedavinin risklerini, etkilerini, hekimin neyi önerdiğini hastaya açıklaması ve hastadan bu konuda rıza almasıdır. Bu doğrultuda hastaya uygulanacak tıbbi müdahalenin de, hasta tarafından verilen rızanın sınırları içerisinde olması gerekmektedir. Hasta tarafından verilen onamın geçerli sayılabilmesi için 3 temel unsur vardır:

- Hasta rıza göstermeden önce yukarıda da açıklanan hususlar bakımından hastanın aydınlatılmış olması,

- Hastanın rızasının tıbben geçerli bir eyleme ilişkin olması,

- Hastanın fiil ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Fiil ehliyeti olmayan hastalara uygulanacak tıbbi müdahalelerde kanuni temsilcileri rıza verebilmektedir.

Hastanın rızasının alınamadığı hayati tehlikesinin bulunduğu ve bilincinin kapalı olduğu acil durumlar ile hastanın bir organının kaybına veya fonksiyonunu ifa edemez hale gelmesine yol açacak durumun varlığı halinde, hastaya tıbbi müdahalede bulunmak rızaya bağlı değildir.

Ayrıca kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetme veya durdurulmasını isteme hakkına sahiptir. Ancak bu halde, tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekmektedir.

HEKİMİN SORUMLULUĞU

Uygulanan tıbbi müdahale, hekimin kendi muayenehanesinde ya da kliniğinde gerçekleşirse hekim ile hasta arasında kural olarak vekalet sözleşmesi kimi zamanlarda da (estetik ameliyetlar, lazer epilasyon, protez diş gibi) eser sözleşmesi kurulduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla hekim dikkat ve özen borcunu yerine getirmemiş ve hasta üzerinde bu sebeple bir zarar meydana gelmişse hekimin şahsen hukuki sorumluluğu doğmaktadır.

ÖZEL HASTANELERİN SORUMLULUĞU

Tıbbi müdahalenin özel hastanede gerçekleştirilmesi durumunda hekimin sorumluluğunun yanı sıra özel hastanelerin de sorumluluğu doğmaktadır. Özel hastanelerde uygulanan tıbbi müdahalelerde kural olarak sözleşmesel ilişkinin hastane ve hasta arasında kurulduğu kabul edilmekte ve hem tıbbi hem de bakım uygulamalarını içeren “Hasta Kabul Sözleşmesi” yapılmaktadır. Dolayısıyla hekimin ya da hastanenin dikkat ve özen borcunu yerine getirmemesi sebebiyle özel hastanenin de hukuki sorumluğu doğmaktadır.

DEVLET HASTANELERİNİN SORUMLULUĞU

Devlet hastanelerinde çalışan hekimler kamu personeli sayılmaktadır. Dolayısıyla devlet hastanesinde çalışan bir hekimin uyguladığı bir tıbbi müdahalede hekim, dikkat ve özen borcunu yerine getirmezse kamu personelinin sorumluluğundan dolayı idarenin sorumluluğuna gidilmekte ve idare mahkemelerinde tam yargı davası açılmaktadır.

Av. Yasemin Topsakal